birlikte nefret etsek ya uzamayan saçlarımdan, kötü rüyalarımdan, hazmedemediğim yemeklerden...
böceklerden, dökülüp yatağımda biriken saçlardan, güçsüz kollarımdan...
birlikte nefret etsek bunlardan, daha mutlu olmaz mıydık şu andan?

"Çürümüş yelkenliler gibi fırtınada sürükleniyoruz; yaralarımız öyle büyük ki, içine şemsiye sokulabilir; ama acı çekmek yok, cesaret de yok. Biz ve kişiliklerimiz - çünkü biz kişiliğimiziz - terk edilmiş gemiler gibi batıyoruz; ilk fırtınaya bile dayanamayacak kadar çürümüş birer yelkenliyiz."

Henry Miller, Çılgın Üçlü 
"Aşkta yalnız ve cesur olmayı sen öğrettin bana. Bundan sonra ben de senin kadar cesur olmaya çalışacağım."

Sevmek Zamanı'nı izlerken duyduğum bu cümle, çok popülermiş meğerse, bence bize (farklı zamanlarda ikimiz için de yani)  çok uyuyor :)
Bunu okursan bana mutlaka söyle :)
zamanı tanıyamayacak kadar çok renginiz var.bu renklere takılıyor ve hep gecikiyorsunuz.
yılın ilk yeşillik, ot, börtü böcek macerasını yaşamış bulunmaktayım. her ne kadar havanın ısınması insanı mutlu etse de, işin börtü böcek kısmından hevesim kursağımda kaldı. yılın şu döneminde ormana gidilmez ben bunu öğrendim bugün. zaten klinik boyutlarda örümcek korkusu olan ben, bir de her daldan sarkan şu arkadaşlar sayesinde krizin eşiğinden döndüm:

Little caterpillar :)

kendileri metamorfoz geçirmeye cebelleşen tırtıllar oluyorlar. etrafımızda uçan bembeyaz kelebeklere "aaa ne güzel" tadında yaklaşan ben, bu tırtılcıkların bir numaralı düşmanıyım. bütün gün kafamızdan, sırtımızdan, popomuzdan dahi sarktılar yahu, insaf...
aklıma küçükken izlediğim pokemon'daki caterpillar karakteri geldi. kendisi de baş karakterlerden biri olan kızcağız tarafından hiç sevilmezdi. ben de şu an aynı duygular içerisindeyim bu yaratıklar hakkında. o karakter de şöyle bir şeydi:


sonuç olarak ağaçlardan sarkan bu "canavarlar" yüzünden (tanrım ne kadar dramatiğim!) yeşil günüm çok da keyifli olmadı. ormana kelebeklerin metamorfoz mevsimi geçtikten sonra gidilir, bu da benim bugünkü dersim.
"sevda çetin bir sınav bunu bilirdi 
 yüreğini tüketen epeyce ağrılı 
 özel yağmurunu yanında gezdirirdi 
 
 sabahtan akşama bütün gün
 ...


 profili oğlan çocuğu ağzı hüzün 
 onu benden başka kim sevebilirdi
."
dünya böyle güzel insanların yaşadığı bir yer olsun..

http://www.sarpadair.org/tr/
It’s a feeling like nostalgia
Keeps me turning back to you
And a feeling like nostalgia
For the dreams that we once knew
If you’re feeling like what we were feeling is through
Why do I feel nostalgia?
Why do I feel nostalgia like you?..
insanların isimleri karakterlerini etkiler derler.
bir çiçeği koklamaya kıyamaz insan, "narin" diye...
peki Narin'e nasıl kıyılır?

http://www.kaosgl.com/icerik/narine_kiydilar
yine bir sessizlik..
sohbet edecek birileri olsa keşke.. böyle saatlerce, tutkuyla konuşacak.. yeni tanışıyormuş, bir şeyleri kaçırıyormuş gibi heyecanla.. sanki şimdi anlatamazsan bir daha hiç anlatamazmışsın gibi..
"kendine iyi bak" şu hayattaki en hüzün verici cümlelerden biri..
hem bir vedayı hem de bir umursamazlığı içeriyor. her ne kadar yöneltildiği kişiye önemseniyormuş izlenimi vermeye çalışsa da, aslında onu kestirip atıyor. belirsiz bir geleceğin ortasına bırakıyor insanı. umacılarıyla, öcüleriyle korkutucu bir geleceği çağrıştırıyor.
hiç duymak istemem bu cümleyi. hiç sevmem.
bir şeyler çizip boyadığım zaman, sanki istediğim herşeye sahip olabilirmişim gibi hissediyorum.
sanki fırçam, sihirli değneğimmiş gibi...
i want to reconcile the violence in your heart
i want to recognise your beauty's not just a mask
i want to exorcise the demons from your past
i want to satisfy the undisclosed desires in your heart
köşeye sıkışmak bu olsa gerek. ilham sipariş etmiştim ama gelmedi maalesef. zaman dar, hevesim kırık..
sevdiğim bunca güzel şey varken, hiçbir şeyden tam olarak tatmin alamadan yaşamak..
kırmayın hevesimi..
çocukla çocuk olma. çocukla çocuk olma. çocukla çocuk olma. çocukla çocuksun sen...
gecenin bu saatinde çırpınıyorum deli deli :) bi de alerjilerim olmasa :(
yeni başladığım işler beni çok heyecanlandırıyor. tez konumu değiştirmem de çok iyi gelecek sanırım. uzun süre statik bir konu üzerinde çalışmak benim harcım değil. aslında konu oldukça dinamikti ama ben statik kaldım sanırım :)
uyku öncesi dua :

tanrım eğer oradaysan lütfen bana bol bol ilham ver. amin!
aaah değişiklik güzeldir :)
bu güzel havayı bahar temizliğiyle harcamış olsam da, değişim güzeldir diyerek bugünü kapatıyorum :)
singiiiiiiiiiiiiiiiiiiiing in the raiiin... just singing in the rain. what a glorius feeling, i'm happy agaiinn..

http://rainboweffectdesign.blogspot.com/




anlamak için tıkla


en güzel fotoğraflarımızı toplayıp bastıralım diyorum. anılar müthiş güzel şeyler :) hele ki sabitlenip, somutlaştırılınca...
ocakta haşlanan makarna, sarımsak kokusu, baharatlar, televizyonda eski bir filmde "mutluluk tablosu" çizen adam ve dünün güzel anıları..
iyi ki varsınız pembe meleklerim, gökkuşağı efektlerim.. bu blogu size ithaf ediyorum.